30 Mart 2013 Cumartesi

SIRADANLIK.

Gönderen Unknown zaman: Cumartesi, Mart 30, 2013 0 yorum
Hayatım o kadar sıradan ki yazabileceğim, anlayabileceğim hiç olay yaşamadım. Sıradanlıktan ölücem bir gün.

Anlayabileceğim, 3 kilo vermiş ve bunun 1 kilosunu annemin börekleri sayesinde geri almış olmam, Blue Jean dergisinin Nisan Ayı sayısında Kurt Cobain posteri olması ve Ocak ayındaki birbirinden mükemmel posterleri kaçırmış olmam.

Görüldüğü gibi yolunda giden hiçbir şey yok!

Sınav haftaları malum. Şimdilik iyi gidiyor. Umarım böyle devam eder. Ve bir an önce YAZ GELİR.

Artık sabahlara kadar diziler, filmler izlemek, sabah erken uyanma derdi olmadan uyumak, sınav stresi olmasın istiyorum.

AZ KALDI CANIM DAYAN YAAA!

Yaz geldikçe bir yandan da panik oluyorum. Şu kiloları nasıl vericem Haziran'a kadar diye.

Sağolsun EMRELERİN EMRESİ bana bu konu da çok yardımcı oluyor. O kadar yemişsin parmakların tombişleşmiş diyerek.

Ama Meryem kafasına koyduğunu yapar ve bu kiloları verir!

Sizde verin.

Yardım isterseniz bana ulaşabilirsiniz :)

21 Mart 2013 Perşembe

Nevruz Bayramı!

Gönderen Unknown zaman: Perşembe, Mart 21, 2013 0 yorum
Uzun zamandır yokum. Azcık kafanızı şişirip gidicem.

Bugün 21 Mart Nevruz Bayramı!

Nevruz Bayramı genellikle azeri kesimin çoğunlukta olduğu yerlerde kutlanır. Dolayısıyla burada da.

Tam olarak bilgim yok. Fakat yıllardır gördüklerimi anlatabilirim.

-Ateş yakılıp üstünden atlanır. Bunu yaparken 'Ağırlığım uğurluğum bunun üstüne.' denir ve 3 kere art arda atlanması gerekir.

Küçüğüm işte bizde kendi çapımızda ateş yaktık. Sıra bana geldi ama ben nasıl korkuyorum. 'anaaaağğğm ben öldüm.' dedim ve atladım. İlk atlayışım bu şekilde olmuştu.

-Kapılara mendil atma! En sevdiğim kısım. Bayram olduğu için insanlar evlerine çerez gibi şeyler alırlar. Çocuklar kapının önüne mendili atar, zili çalar ve kaçarlar. O mendil alınır ve evdeki çerez vb. gibi şeylerden bir miktar koyar ve kapının önüne tekrar mendil bırakılır. Mendili koyan çocuklarda mendili oradan alırlar.

Çok yapmıştım bunu. Kucak dolusu çerez toplardım. Nasıl mutlu olurdum. Ama şimdi genç kız oldum!

Böyle ilginç, eğlenceli şeyler yapılıyor.

Hani bayram ya şimdi eee oynamadan olur mu? OLMAZ.

Okulda şenlik var! Orkestra getirdiler bahçeye. Kızlar üstlerini değiştiriyolar, süsleniyolar falan ben sünepe sünepe dolanıyorum her zaman ki gibi. Neyse şimdi başladı müzik. Yerimde duramıyorum. Geçtim ortaya ooh yandan yandan oynuyorum! Tam oynarken belime bir ağrı girmez mi? Hareket edemiyorum! Biraz dinlendim ama ağrı hala var. O ağrıyla oynadım. Halaydan tut miskete misketten tut kolbastıya. Aklınıza gelecek her şeyi oynadık. Gerçekten harika bir gündü. Ama gel gelelim ki

BELİİİM!

Yürüyemiyorum, o derece ağrıyor. Geldim eve ne yapsam ne yapsam? Kasları gevşetirsem rahatlarım belki dedim ve ilaç içmedim tabiki. Hemşireyim ya hani sağlıkçıyım ya ne yapmam gerektiğini biliyorum havalarına girdim bir an. Sıcak bir duş aldım.  Az da olsa rahatladım ve dinlenmeye çekildim. Şimdi iyim

HER ŞEYE RAĞMEN YAŞANILACAK BİR GÜNDÜ.

12 Mart 2013 Salı

SINAV HAFTALARI OLMASIN

Gönderen Unknown zaman: Salı, Mart 12, 2013 0 yorum
Yarın dönemin ilk sınavına giricem. Böylelikle sınav haftaları stresine girmiş bulunmaktayım. Yarın gireceğim sınav hem çok zor hem de geçmem gereken bir sınav. Günlerdir çalışıyorum.  Umarım emeklerim karşılıksız kalmaz.

Konular çok ve karışık olduğu için nasıl çalışacağıma karar veremedim. Yazsam yaz yaz hangi konuyu yetiştiricem? Okusam aklımda fazla kalmıyor. Napsam napsam diye düşünürken sınıftan arkadaş bir teknik bulmuş. Konuları sesli okuyup telefona kayıt etmiş. Kulaklığı takıp dinliyor. Bence gerçekten çok güzel bir fikir.

Sınavlara çalışırken bir şeyler yemezsem olmaz. Ama diyetteyim napıcam?  Yemiycem!

Bana yarın ki sınavım için dua edin.

Şimdi ses kaydı yapmaya gidiyoruum. Siz de deneyebilirsiniz :)

8 Mart 2013 Cuma

Bir kız nasıl olmalıdır?

Gönderen Unknown zaman: Cuma, Mart 08, 2013 0 yorum
Bu aralar çok değişik şeylere dikkat ediyorum. Etrafımdaki kız arkadaşlarımın eksiklerini bulmaya çalışıyorum. Hepsi dört dörtlük bir kız değil tabiki.

Eksikleri az çok buldum. Ve 'Bir kız nasıl olmalıdır?' sorusunu cevapladım.

Peki bir kız nasıl olmalıdır?

- En önemlisi namusuyla yaşamayı bilmeli.
- Edepli olmalı.
- Neyi,nerede konuşacağını bilmeli.
- Erkek işlerine karışmamalı. 
- Temizliğine dikkat etmeli.
- Yüksek sesle konuşmamalı.
- Nazik, narin olmalı.
- Arkadaşları sadece erkeklerden oluşmamalı.
- Kendine bakmalı.

Bu saydığım özelliklerin kaç tanesi sizde var düşündünüz mü? Ben düşündüm ve ona göre hareket etmeye çalışıyorum. Sizde deneyin.

6 Mart 2013 Çarşamba

Ya yapamazsam?

Gönderen Unknown zaman: Çarşamba, Mart 06, 2013 0 yorum
Ben nasıl hemşire olurum?  Ben nasıl staj yaparım? Ben nasıl iğne yaparım?  Bu soruları kendime sormaktan sıkıldım artık.

Bugün okulda damar yolu açmayı öğrendim. Hoca gösteriyor işte böyle yapılacak diye. O kadar çok korkuyorum ki yapamayacağım diye uygulamayı yapacak arkadaşıma en son biz yapalım diyorum. Sınıftakiler sırayla gelip yapıyorlar bende tekniğini öğrenmeye çalışıyorum. İlk arkadaşım bana uygulayacaktı. Bana uygulanmasından korkmuyorum. Sıra bize geldi.  Arkadaş yaptı damara girebildi ya ben yapamazsam? Hoca biraz dinlen öyle gel yap dedi bende tamam deyip kalktım.

Anaaaaa sıra bana geliyo napıcaaaam?

Dadadadam.

Arkadaş kolunu açtı. Benim tepkim; Damar yok laaaaaan. Neyse turnikeyi bağladım. Dolgunluğu hissettim. 45 derecelik açıyı ayarladım hoca aferin dedi :))))) Alalalalaaa girdim valla. Bir de baktım kan geldi oley beeeeee! Gerisini halletmek kolay zaten.

İşlemi bitirdiğimde arkadaşım hiç acıtmadığımı söyledi. Nasıl mutlu oldum!

Yapmıştım hemşirenin zor görevlerinden birini yapmıştım. Artık diğer uygulamaları yapmaktan korkmuyorum.  Özgüvenim artmıştı. Tam anlamıyla bir hemşireyim artık!

4 Mart 2013 Pazartesi

Ah şu doktorlar!

Gönderen Unknown zaman: Pazartesi, Mart 04, 2013 0 yorum
'Kızlar koşun!' adlı yazımda Dove şampuanı kullandığımı söylemiştim. Saçlarıma iyi geliyor fakat dökülme hala var. Bende doktora gideyim dedim.

Okuldan çıktım hastaneye doğru yola koyuldum. Yeni hastane yapmışlar. Stajerleri gördüm. Bir kez daha 3. sınıfa hemen geçebilmek için can attım. Neyse işte doktor geldi,sıra aldım falan oturdum sıramın gelmesini bekliyorum. Kadın bağırdı içerden 'Meryeeeeeeeeğğğm Abat' diye. Gittim içeriye. Bu doktorların da yüzü hiç gülmez mi?!

-Şikayetiniz nedir?
-Saçlarım dökülüyoooor.

Geldi yanıma saçımı ayırdı iki eliyle derime baktı ve verdiği tepki; Saçların iyi görünüyor.

'Ciddi misiniz ya? Benden can sıkıntısından gelmiştim. Şaka yapıyorum saçlarım dökülmüyor.' demek istedim ama diyemedim tabi. Neyse geçti yazıyor bir şeyler. Verdi reçeteyi elime bende eve gelip babama verdim alması için.

Doktora bir arkadaşımla gitmiştik. Onunda benimle aynı sorunları vardı. İkimize de aynı karışımı yazmıştı.

Bugün okula gittiğim de arkadaşım; 'Eczaneye gittim ama eczacı bilgisayardan girmediği için 60 tl tutacağını bilgisayardan girerse 10 tl tutacağını söyledi.'  dedi. Peki babam nasıl hem vitamin hapını hem karışımı hem de kremi 20 tl almıştı? Sağlık sistemi çok bozulmuş.

Karışım badem yağı gibi malzemelerden oluşuyor.

Vitamini niye verdi bilmiyorum. Nasıl sağlıkçıysam artık. Böyle bir kapsül işte.


Kremi de tırnaklarımın kenarları sürekli yara olduğu için verdi.


Siz siz olun kendinize iyi bakın ve doktora gitmeyin. Sağlıcakla kalııın :)

2 Mart 2013 Cumartesi

Destek..

Gönderen Unknown zaman: Cumartesi, Mart 02, 2013 0 yorum
Haftasonlarını çok severdim genelde ama bu sefer olmadı,nefret ettim!

Dün misafir var diye bahsetmiştim. Ve pastalar,böreklerden de. Daha önceki yazımda da diyette olduğumu.

Nasıl zor bir durum anlatamam. Sürekli bir şeyler yemek istiyorum. Evde kalabalık olunca her yerde yemek,pasta var.

Sanki benim inadıma önüme koyuyorlar!

Bugün Tumblr'da bir kızın blogunda gezerken 5 gündür diyet yapıp 4 kilo verdiğini gördüm. Nasıl vereceğini soracaktım fakat çok burnu havada bir kız olduğu için çekindim.

Misafirler gidince çok sıkı bir diyete başlamam gerekiyor. Fakat bunu yapabilmem için destek almam lazım. Ama kimden ne destek alıcam? 

Şöyle kilolarından kurtulmak isteyen biri gelsin de beraber diyet yapalım istiyorum!

Böyle yalnız başıma karşı koymak çok zor.

Allam yardım et. 

Desteklerinizi de beklemiyorum değil!

1 Mart 2013 Cuma

Oturucak yeeer arıyoruuuum. Bulamıyoruuum!

Gönderen Unknown zaman: Cuma, Mart 01, 2013 0 yorum
Bugün ki planlarım suya düştü.

Planım: Okuldan gelinecek. Pijamalar giyilecek. Dizimag açılacak. Kusana kadar dizi izlenecek.

Ama nolduuuu? Misafir geldi. Allah'tan yabancı değillerdi. Teyzem,dayım,kuzenlerim falan. Bir yönden iyi geldi aslında. Bu aralar yalnız kalıp üzülmemeliyim.

Ama çok yoruldum. Ev tıklım tıklım. Oturacak yer yok Yemek getir,pasta götür. Tabi pastalardan sizde yararlanınca hoş oluyor :)))))


Görüldüğü üzere :) 

Tabi bir de çocuklar var. Kuzenlerim olmasalar hepsinin kafasını duvara duvara vururum! Hiç gelemiyorum öyle yaramazlığa,bağırmalara falan.

Planlarım ertelendi. En çok buna üzülüyorum.

Bir sonra ki cumaya bir şey çıkmasın allam nolur.


28 Şubat 2013 Perşembe

Makyaja inanın!

Gönderen Unknown zaman: Perşembe, Şubat 28, 2013 0 yorum
Makyaj yapan bir kız değilim. Pudralar,eyelinerler,maskaralar hep benden uzak duruyorlar. Bana gelin! Yaptığım makyaj ruj ve parlatıcıdan ibaret. Özellikle göz makyajı hiç yapmam,yapamam.

Okuma listesinde bir yazı gördüm. Eyeliner konulu. Eyeliner nasıl sürülür? videolu anlatım vardı. Videoyu açtım,video yüklenene kadar bir deneyeyim dedim. 

Geçtim aynanın karşısına. Göz makyajı yapmadığımdan eyeliner yoktu,ablam da yok ne yapmalıyım? Göz kalemi! Almıştım fakat kullanmıyordum. Onunla denedim.

Ablam sürerken onu izlerdim. Aklımda bir şeyler kalmış. Gözümü yana doğru çektim ve elimin gittiği yere sürdüm. İlk denememe rağmen gayet başarılıydı! Aynı işlemi diğer gözüme de uyguladım. Gerçekten harika duruyordu. Ve o an anladım ki makyaj bir değişim adresi. 

Eee şimdi bi eyeliner sürdüm ya havalara girdim. Böyle kuru kuru eyeliner olmaz! Maskarayı getirin bana. Maskarayı da sürdüm. Önceden evde bir kaç kez denediğim için zorlanmadım. Her şey tamam kırmızı rujum eksik. Onu da sürünce tam oldu! 

Şöyle durup bir baktım kendime. Önceki halimi düşündüm bir de makyajdan sonra ki. Sonra dönüp dedim ki 'ÇİRKİN KADIN YOKTUR!' 'Ben doğallığı seviyoruuuuğğğm.' fikrini de bir köşeye atın.

Hala yazıyı mı okuyorsunuz kızlar? Hadi aynanın karşısına.

Not:Videodaki yöntemi denedim fakat yapamadım. Kendi yaptığım gayet iyi olmuştu zaten gerek yoktu. Siz merak ediyorsanız eğer Buradan!

26 Şubat 2013 Salı

Bana Neler Oluyor?

Gönderen Unknown zaman: Salı, Şubat 26, 2013 0 yorum
Yalnız kalmak hiç iyi gelmiyor bana. Ablam gideli 2 gün oldu. Kendimi çok kötü hissediyorum. Canım sürekli bir şeyler yemek istiyor fakat yememem gerekiyor. Ders çalışmak istemiyorum fakat çalışmam gerekiyor.

O burdayken birilerinin beni dinlediğini biliyordum,birilerinin benimle ilgilendiğini biliyordum. O gidince annem ve babamla kaldım. Onlarda çalışıyorlar,bana ayıracak vakitleri yok.

Alp desen 11 gündür doğru düzgün konuşmuyoruz. 3 günde bir arıyıp 10 dakika konuşup kapatıyor. Sevgilim değil sanki! Böyle yaparak kendinden soğutmaya mı çalışıyor? Eğer öyleyse gerçekten başarıyor.

Yaşadıklarım beni çok yoruyor. Bir şeyler yiyerek kendimi mutlu ediyorum. Başarabildiğim tek şey sanırım. Midem 'KALK KEK YAP' diye ısrar edince onu kıramadım. Güya diyetteyim.

Neyse başladım kek yapmaya. İçimde bir şey var,pasta yaparken mutlu olamıyorum. Çok garip. Keki fırına verdim. Oturdum fırının önüne bir yandan yaşadıklarımı bir yandan kekin kabarmasını izliyorum.Allahım bana neler oluyor!

Keki çıkardım. O mutlu olduğum kek kokusu bu sefer hiç bir şey hissettirmiyordu.

Keki tabağa koyarken evde kimsenin olmadığını,şöyle iki muhabbet edip kek yiyebileceğim birinin olmadığını düşünüyordum.

Bir dilim yiyeyim dedim. Tadı bile bir garip geliyordu bu sefer. Bir dilim yiyip kaldırdım keki.

Geçtim odama kulaklıklarımı takıp uyumak istedim. Fakat aklımdakiler öylesine tırmalıyordu ki beynimi uyumama izin vermiyorlardı. Yapabileceğim,kaçabileceğim,bir kaç saatliğine bile uzak durabileceğim bir şey vardıysa oda uykuydu. Kendimi zorla uyuttum.

Uyandığımda bir boşluk hissettim. 'Ben uyandım.' diyebileceğim kimse yoktu. 'Saçmalama Meryem. Kalk sorumluluklarını yerine getir.' dedim kendi kendime.

Sorumluluklarım: DERS ÇALIŞ.

Açtım kitabı yazıyorum ama ne yazdığımı bende bilmiyorum. Yazı bitince Dahiliye ödevimi yaptığımı anladım.

Şu anlattıklarımı yaşayan birileri bana akıl verebilir mi acaba? YOKSA DELİRİCEM.


25 Şubat 2013 Pazartesi

Hemşirecilik oynuyoruz!

Gönderen Unknown zaman: Pazartesi, Şubat 25, 2013 0 yorum
Ablam dün sabah evine döndü. Okulu olmasaydı da biraz daha bizimle kalsaydı keşke. O gidince bende odama kavuştum tabi. Ablam gelince benim odam da o kalıyor. Bende koltuklarda sürünüyorum :(

Odama kavuştum da buranın temizlenmesi var bir de. Neyse çok zaman kaybetmeden hemen temizlemeye başladım. Temizlik yaparken çocukken oynadığım bebeğimi buldum! Allaaam nasıl mutlu oldum.

Önce ki yazımda geleceğin hemşiresiyim demiştim. Okulda enjeksiyon uygulamaları yaptık. Fakat sadece bir kere yapıyor geçiyorduk ve ben yapamıyacağım diye çok korkuyordum.

Bugün okuldan eve gelince aklıma harika bir fikir geldi! Bulduğum bebeğime iğne yaparsam hem unutmamış olurum hem taktiğini daha iyi kavrarım! Hemen iğnelerimi aldım ve öğrendiklerimi yaptım. Gerçek olmasa da işime yarıyor. Çok eğlenceli!


Çok tatlı değil mi ya? Ayrıca çok akıllı,hiç kıpırdamıyor :D

Bunun yanı sıra 4-5 yaşlarıma dönmeyi unutmadım. Geceleri beraber uyuyoruz. O benim ilk hastam :)



24 Şubat 2013 Pazar

BU GECE BENİM GECEM

Gönderen Unknown zaman: Pazar, Şubat 24, 2013 0 yorum
Sabah okul yok,şu geceyi güzel geçireyim dedim. Şarap ve sevgilimle değil tabiki.

Geçtim televizyonun karşısına kanallarda neler olduğuna bakıyordum. 1 Erkek 1 Kadın varmış yeaa. Her zaman Ozan ve Zeynep gibi bir ilişkim olsun istemişimdir. Gerçekten çok tatlı değiller mi? Zeynep karakterini çok seviyorum zaten. Oyunculuğu olsun,giyimi olsun,saçları olsun,mimikleri olsun çok hoş bir kadın! Ozan da öyle. Konuşmaları,evleri,kavgaları bile bi güzel.

Eeee televizyonun karşısında boş oturulur mu? Mutfağa koştum hemen. Dolabı açtım. Yaş pastalar,aşureler,künefeler. 'ANNE BEN DİYET OLDUM.' diyerekten bir nar aldım ve televizyonun karşına geçtim hemen. Neden nar? Saat 00:24. Bu saatte yaş pasta yiyecek halim yok ya. Meyve yiyeyim dedim. Ve narın yağ yakan bir meyve olduğunu biliyorum,seviyorum da neden yemiyeyim? Neyse oturdum ayıklaması uğraştırdı beni biraz ama sonunda bitirdim ve afiyetle yedim. 'Afiyet olsun'diyen biri olmadığı için kendi kendime 'Afiyet olsun' dedim napayım? Alp geceleri beni yalnız bırakmayı sever,ilgisiz sevgili! Neyse bu gece bunu düşünmiycem.



Çok güzel göründüğü hakkında hemfikiriz. Narım ve 1 Erkek 1 Kadın bittiğine göre yatağıma gideyim. Kitap okumak istedim birden. Ne okusam? Doğum günümde hediye gelen 'Bir Soru Bir Aşk' kitabını okumalıydım.


Kitap ayracı yanımda olmadan kitap okuyamama gibi saçma bir özelliğim var. Napalım o zaman? Ayraç bulalım. Ablamın bana verdiği gül kokulu,üstünde gül resmi olan kağıdı gördüm. Ona Oriflame'dan kadınlar günü için gelmiş sanırım. Fazla olduğu için bir kaç tane de bana verdi. Bende kitap ayracı olarak kullanacağım.



Bu da çok güzel oldu. Son olarak müzik. Kitap okuduğum için sözlü müzik dinlemiyorum fakat iyi bir önerim var.


Artık kitap okuyabilirim. Fakat yapmam gereken bir şey var. Alp'e iyi geceler mesajı atmalıyım. Ona kızgınım ama 'iyi geceler ' demeden uyursam kendimi kötü hissederim.


                                         

BU GECE BENİİİM GECEM.OBAAA.




22 Şubat 2013 Cuma

Yazar değil siyasetçi!

Gönderen Unknown zaman: Cuma, Şubat 22, 2013 0 yorum
12 Şubat'ta Cezmi Ersöz'le ilgili bir yazı yazmıştım. Bir kaç gün sonra Kültür Merkezi'nde konuşmalar yapıp,şiirler okuyacağını duydum. Tabi yazarı tanımıyorum. Hani değişiklik olsun diye gidelim  dedik.

Özge ile beraber gittik. Kesin kimse yoktur diye düşünürken hemen girdik içeriye tıklım tıklım. Yer bulmakta zorlandık biraz fakat en sonunda bir yer bulup yerleştik.

Yazar geldi. Çok yaşlı görünüyordu. Gelir gelmez siyasi konulara değindi. O kadar rahatsız oldum ki bir an kalkıp gitmek istedim. Biraz daha oturayım dedim. Konuyu değiştirdi. Biraz güldük fakat tekrardan siyasi konulara girince gitmemiz gerektiğini düşündük ve hemen kalkıp gittik. Yolda gelirken konuştuk. O da rahatsız olduğunu söyledi.

Kitapları ne kadar iyi olursa olsun okumama kararı aldım.

Bundan sonra okuyacağım kitapların yazarlarını araştıracağım ve öyle okumaya başlayacağım.

21 Şubat 2013 Perşembe

Kafamda deli sorular.

Gönderen Unknown zaman: Perşembe, Şubat 21, 2013 0 yorum
İlgisizlik kusan sevgililerin kafasını kopartasım var!

'Sevgilin mi var derdin mi var' kafasını yaşıyorum şu sıralar. Alp'in üstünde bir ilgisizlik bir umursamamazlık var. Ve bu durum beni deli ediyor!

Kıskanmayan erkek toka taksın diyorlar ya hani Alp'e toka seçmeye başlasam mı diye düşünmüyor değilim.

Bu konu hakkında karşı taraftan da bilgi edinmek gerekiyor. Emre'yle konuştum. 'Seni kırmamak için,ondan sıkılma diye üstüne düşmüyordur.' dedi. Gerçekten öyle miydi? Yoksa bana karşı sevgisi azalmış mıydı?

Alp'le konuşurken konuyu açsam mı açmasam mı diye düşünüyordum ki birden 'Böyle nereye kadar? Aç şu konuyu öğren ne olduğunu rahatla!' diye içimden söylendim. Sordum hemen. Beni kırmaktan korktuğu içinmiş. Emre haklıymış. Yalnız benim içim rahat etmemişti.

'Yariiiimm ben dışarı çıkıyoruum.'
'Tamam bebeğim geç kalma.'

Ya insan bir sormaz mı nereye gidiyorsun? kimle gidiyorsun? neden gidiyorsun? Bizimkinde yok böyle şeyler. Geç kalmaymış. Oluuuur geç kalmaaam!

Bende onu kırmak istemiyorum ama benim sorduğum hesabın haddi hesabı yok.

'Dışarı çıkıyorum derken nereye gittiğimi merak etmiyor musun?'
'Aşkım ya markete gidiyorsundur ya Betüllere gidiyorsundur ya da ablanla çıkıyorsundur. Sen başka yere gitmezsin. Ondan sorma gereksinimi duymuyorum.'

Aslında haklıydı. Başka yere gitmezdim. Ya gidersem? Sormalıydı!

Konuyu konuştuktan sonra biraz toparladı kendini ama yine de bir haller var.

Erkeklere 'HER KADIN İLGİ İSTER.' sözünü aşılamak lazım.


20 Şubat 2013 Çarşamba

Kilolarınızdan kurtulun!

Gönderen Unknown zaman: Çarşamba, Şubat 20, 2013 0 yorum
Her genç kızın korkulu rüyası fazladan kilolar!

Tatilde aldım kiloları şimdi vermeye çalışıyorum. Geceleri yemeler,çikolatalar,pastalar,börekler. Hepsini bir kenara koydum. Gelsin diyet!

Sizin de kilolarınız varsa bu yazıyı okuyun.

İlk olarak içeceklerden başlıyayım. Kola,fanta gibi içecekleri bırakın. Gün içerisinde içebildiğiniz kadar su için. Diyetin en önemli kısmı. Bol su!  Sunun yanında bitki çayları. Ben sallama bitki çayları içiyorum. Yeşil çay ve beşi bir yerde. Marketlerde kolayca bulabilirsiniz. Sabahları uyandığınızda sıcak suyun içine limon sıkıp için. Hem metabolizmayı hızlandırıyor hemde mideyi küçültüyor. Ha bir de sade maden suyu. Bunun dışında bişey içmiyorum.

Meyvelere gelirsek. Nar kesinlikle günde bir tane yiyin. Yağ yakıcı özelliği var. Onun dışında elma tok tutuyor. Mandalina portakal yiyebilirsiniz fakat fazla abartmayın. Muz ve karpuzdan uzak durun. Hele ki yaz geliyor karpuz mevsimi!

Dere otu! Ben dere otunu yoğurt ve salata ile birlikte karıştırıp yiyorum.

Yok ben abur cuburdan vazgeçemem diyorsanız;yulaflı bisküviler ve bitter çikolata yiyebilirsiniz. Tabi paket paket değil.

Yemeklere de deyineyim. Yağ ve tuzdan uzak yemekleri tercih etmelisiniz. Sebze yemeği olabilir. Et kesinlikle yiyin. Beyaz et olursa daha iyi olur. Pirinç pilavı yerine bulgur bilavı tercih edin.

Ve spor!

Diyete başladıktan 1 ay sonra spora başlanır. Çünkü sarkan derinin sıkılaşmasını sağlar. Pilates yapmaya başladım. Çok yorucu fakat gerçekten işe yarıyor.

Size önerebileceklerim şimdilik bu kadar. Umarım yardımcı olmuşumdur. Güzel bir fizikle kalııın :)

19 Şubat 2013 Salı

Böyle eğitim sistemi olmaz olsun!

Gönderen Unknown zaman: Salı, Şubat 19, 2013 0 yorum

Okulun 2. haftası dersler tam olarak başladı artık. Yapılmamış ödevler,çalışılmamış sınavlar,yetiştirilememiş konular....

Bugün okul hiç bitmiycek sandım. Kendimi eve nasıl attım onu bile bilmiyorum. O kadar yorulmuşum ki artık yemek bile yemeden uyudum. Uyandığımda evde kimse yoktu. Hazır sessiz ortam var,yorgun değilim kitaplarıma koştum.

KOŞMAZ OLAYDIM!

Bütün kitapları döktüm önüme. Kitaplar bana,ben onlara. Neye çalışacağımı şaşırdım. Bugün ki konuları mı tekrar etsem? Yarın ki konulara mı çalışsam? Ödevleri mi yapsam? Kpss mi çalışsam? Ygs mi çalışsam? Birini yapsam diğeri eksik kalıyor. Lise 2 öğrencisinin stres yapması için yeterli bi sebep bence.

Elim ayağıma dolaşıyor. Zamanım daralıyor. Ve ben hiç bir ilerleme gösteremiyorum.

Okulda ki 18 dersim beni yeterince yoruyor zaten. '18 ders miiii? O nasıl okuuuul?' derseniz sağlık okuyorum. Geleceğin hemşiresiyim! 18 dersin hepsi birbirinden beter. Dahiliye,cerrahi,meslek esasları...

Ha bir de kpss var! Hemşireler 30'la 40'la atanıyorlar demeyin. En az 70 almam lazım. O da sözleşmeli atanabilmek için. Kadrolu atanabilmem için ise en az 85. Ve bu puanı alabilmem için bana verdiği eğitim de sadece 9. sınıfta matematik var. Verdiği eğitime bak istediği puana bak! Allaaaam deliriceeeem.

Kpss'yi az çok kurslarla tamamlıyabilirim. Ya YGS? Okuldan mezun abla abilerimle konuşuyorum. Kesinlikle üniversite oku yoksa seni adam yerine koymuyorlar diyor.  Korkuyorum! Hemşirelik bölümü YGS-2 ile alıyor.  Okuduğum okul da ne fizik görüyorum ne kimya ne biyoloji.  Peki YGS-2 ile almanın mantığı nedir?

Burdan Sağlık ve Milli Eğitim Bakanına sesleniyorum; İNSAFSIZLAAAAR! DÜZELTİN ŞU SİSTEMİ!



17 Şubat 2013 Pazar

HAYKIRIŞLARIM.

Gönderen Unknown zaman: Pazar, Şubat 17, 2013 0 yorum
Gitmek istiyorum.

Öylesine sıkıldım ki kaçıp gitmek istiyorum. Cinayetle uyanılmayan,sessiz,huzurlu bir yere sevdiğimi de alıp gitmek istiyorum.


"Bunaldım artık. Bitsin şu lise! Kurtulayım bu evden,kurtulayım bu şehirden,bu insanlardan,bu yalanlardan,ihanetlerden,bu yaşamın zorluğundan kurtulayım." isyanlarım hayatımın her saniyesinde var.


"Daha yaşın kaç senin? Ne zorluklar göreceksin. Senden beterleri de var." gibi cümleler duymak istemiyorum.


Benim istediğim hayat bu değil. Bir sokak çocuğunun sokak hayatına mahkum olmak istemediği gibi ya da 16 yaşında ki bir genç kızın altında ki arabayı beğenmemesi gibi. Halime şükür ediyorum tabiki sıcak bir evim var,aç değilim. İstediğim araba da değil. Anlatamadığım yer burası işte. Maddi yönden değil manevi yönden eksiğim.


Sıcak yatağım var,huzur yok. Ailem var,ilgilenen yok. Karnım tok,kalbim aç.


Sizden bir ricam olacak. Gece uyumadan önce bugün neler yaptığınızı bir düşünün. Kaç insanı mutlu ettiniz? Kaç insanla dalga geçtiniz? Kaç insanın kalbini kırdınız? Her şeyi bir kenara bıraktım. BUGÜN KENDİNİZ İÇİN NE YAPTINIZ? 


Yazdıklarınızı az çok okuyorum. Herkes bu hayattan şikayetçi. Peki bu hayatı değiştirmek için hangi biriniz çaba gösteriyorsunuz? Birilerinin gelip hayatınızı değiştirmesini bekliyorsanız; ÇOK BEKLERSİNİZ.


Yarın sabah mutlu uyanın. Yapmaktan hoşlandığınız şeyleri yapın. Bir insanı mutlu edin. Ve yarın gece bir daha düşünün.


İSTEDİĞİNİZ HAYAT BU DEĞİL.

16 Şubat 2013 Cumartesi

Bütün kızlar toplandıık

Gönderen Unknown zaman: Cumartesi, Şubat 16, 2013 0 yorum
Hafta sonları benim sevgilim. Öğlelere kadar uyumalar,pijamayla dolaşmalar falan iyi ki var haftasonları!

Bu hafta sonu davetliydim! Gökçe beni evine davet etmişti. 


Sabah uyandım saate bakayım dedim AMAN ALLAHIM SAAT 11:28. Hemen hazırlandım Gökçe'ye mesaj attım tabi biraz azar işittim geç kaldığım için. Hazırlığımı bitirdim ve yola çıktım. Gökçelere vardığım da saat 13:30 gibiydi. Kızlarla öpüşmeler sarılmalar falan hani adettendir.


Börekler gitti kurabiyeler geldi. 'Ellerine sağlığğğkkk Gökçecim.' Çaylarımız dökülmüş,pastalarımız önümüze gelmişti. Geriye toplanmanın en önemli kısmı KIZ MUHABBETLERİ kalmıştı. Eeee tabi o da geç kalır mı? Biz pastadan girer Kanuni'den çıkarız! 


Hepimiz döktük dertlerimizi birbirimize akıl vermeler,teselli etmeler. Her konu da konuşabiliriz. Karşı cinsle ilgili olsun,kızsal olsun,ailevi olsun her konu da! Herkes en çok yaşamış olduğu konu da akıl verir. Böylece birbirimizi tamamlarız. 


Muhabbetimiz de bitti mi? Kalkıp bir misketle kurtlarımızı attık. Romanlar,halaylar,azeriler,horonlar neler neler. Sonra slow bir şarkıyla dertlendik miii?


Hadi arkadaşlar herkes evine. Giderken de öpüşmeler,sarılmalar.


Kesinlikle böyle bir ortamınız olsun. Yalnız kalmayın. Konuşacak birileri olsun hayatınız da. 


Kızlar iyi ki varsınız!

15 Şubat 2013 Cuma

Pasta yapıyoruuuum!

Gönderen Unknown zaman: Cuma, Şubat 15, 2013 0 yorum
Yapabildiğim en iyi şey yemek yemek sanırım. Kilo konusuna hiç gelmiyorum bile.

Yemek yapmayı pek beceremem ama pasta konusunda iyiyimdir. misafirin gelmesine gerek yok ben her türlü yaparım,yerim!

Size de yapabildiğim bir pastanın yapılışını anlatıcam!

ISPANAKLI YAŞ PASTA!


İlk olarak kekin muhallebisini yaptım. Küçük bir tencereye süt,un ve şekeri ekleyip karıştırdıktan sonra vanilyayı ekleyip karıştırmaya devam ettim. Muhallebi kıvamına gelene kadar pişirdikten sonra kapağını kapatıp kenara ayırdım.

Keki için ilk önce ıspanakları doğrayıp tavanın içine koydum ve su ilave ederek haşladım. Daha sonra malzemeleri bir kaba ekleyerek karıştırdım. Haşladığım ıspanakları robotta çekerek malzemelere ekledim. (Yeşil bir görünüm olması gerekiyor.) Daha sonra karışımı yuvarlak bir borcamın içine dökerek 180 derecede pişirdim. Süresini tam olarak bilmiyorum fakat siz pişip pişmediğini anlayabilirsiniz.

Kek piştikten sonra orta kısmından ikiye ayırdım ve muhallebiyi ekledim. Muhallebinin hepsini dökmeyin daha pastanın üstü var! Muhallebiyi döktükten sonra kiviyi ve muzu (tarifte muz yok ben ekledim) ince ince doğrayıp pastanın arasına koydum. Kekin geri kalanıyla üstünü kapattım ve kalan muhallebiyi üstüne dökerek yaydım. Arasına koyduğum gibi kiviyi ince ince doğrayıp pastanın üstüne koydum ve fındıkları ekledim.



Son olarak da buzdolabına soğumaya bıraktım.

Anlamadığınız yerleri yorumdan veya iletişim kısmındaki adreslerden sorabilirsiniz.

AFİYET OLSUUUUN :)


14 Şubat 2013 Perşembe

Aşkın Günü Olmaz.

Gönderen Unknown zaman: Perşembe, Şubat 14, 2013 0 yorum
Her yer 14 Şubat!

Ben böyle mantıksız bir gün görmedim. Neden 14? Neden 13 veya 15 değil? 


'Biz sadece 14 Şubat'ta sevgiliyiz.' konusunu ele almış bir gün.


Sabah uyandım sevgilimden tek bir mesaj bile yoktu. 13 Şubat akşamı her zaman ki gibi konuşup "İyi geceler sevgilim'li" mesajlarla uyumuştuk. Sabah o uyuduğu için ben de "Günaydın yarim'li" mesajla güne başladım. Bugün üstümüzde bir romantiklik de yoktu. Hepinize böyle sevgili lazım.


İkimiz de bugünün en güzel yanının 'Sevgililer Günü'ne özel indirimlerden kendimiz için faydalanmak' olduğunun farkındaydık. Sonuçta bize özel bir gün değildi. Böyle hediyelere falan hiç gerek olmadığını biliyorduk. Akşam arayıp 'En güzel hediye sesin. Saçma sevgililer günün kutlu olsun sevgilim.' dedi. Bunu odunluk olarak algılayabilirsiniz  fakat ben bu durumdan çok memnundum. 


'14 Şubat'a sevgilisiz giriceeeaaam.' diye isyan edenler var bir de. 'Canım ben benimkini vereyim bugünlük kullan.' diyesim geldi. 


14 Şubat'la İlgili Espri Yapma Yarışı! 

Sırf bir şeyler yazmak için kendini rezil edenlere ne demeli peki? 

Son olarak da sevgilisiyle fotoğraf çektirip yayınlayanlar.


Daha fazla devam edemiycem. Bugünü de çok yara alarak geçirdik. Allah'ım yareppim!

13 Şubat 2013 Çarşamba

KIZLAR KOŞUN!

Gönderen Unknown zaman: Çarşamba, Şubat 13, 2013 0 yorum
Anne ben GENÇ KIZ oldum!

Bu yazım kızlar için. Kendine aşırı bakan bir kız değilim ama bir süre sonra gerekiyor. Gösterdiğim ürünlerin hepsini denedim. Bende olumlu etkileri var umarım sizde de olumlu olur. Kızlar bütün dertlerinizi bir kenara bırakıp aynanın karşısına geçin. 




Saçlarım çok uzunlar ve bakım istiyorlar. Üşengeçliğimden dolayı onları ihmal ettim. Çok yıpranmışlardı,kırılmışlardı,sürekli dökülüyorlardı,cansız ve serttiler! Bir çok şampuan denedim. Saçlarım da hiç değişme olmadı. Sınıf arkadaşım Dove onarıcı terapi önerince hemen kullanmaya başladım. Saçlarımın eski halinden eser yok,parlıyorlar ve yumuşacıklar. Fiyatını hatırlamıyorum.


Sabahları siz de okula giderken saç sıkıntısı yaşıyor musunuz?  Ben artık yaşamıyorum. 

Yaprak hocanın saçları kıvır kıvırdı. Köpük kullandığını farketmiştim. Hangi köpüğü kullandığını sordum oda beni kırmadan söyledi. Schwarzkopf ultra güçlü saç köpüğünü kullanmaya başladım. Saçlarımı yıkadıktan sonra örüyorum ve sabah uyandığımda köpüğü uyguluyorum saçlarım kıvır kıvır oluyorlar. 11 TL almıştım.

Genç kız olmakla birlikte sivilcelerim artmaya başladı. Sürekli yüzümü yıkardım fakat hiç bir krem veya sabun kullanmazdım. Ablam Oriflame'dan Silk Beauty Sabun kullanmamı önerdi. Gerçekten çok iyi bir sabun. Fiyatı da çok uygun pahalı pahalı kremlere o kadar para vermenize gerek yok! 5 TL almıştım.


Havalar soğuk olunca ellerim çatlamaya başlar. Arko Nem'in gliserinli el kremini kullanıyorum ve çok memnunum ellerimi pamuk gibi yapıyor. Fiyatını bilmiyorum.




Gülüşünüz güzel olsun!

Listerine ağız bakım ürünü ve Colgate optik beyazı dişlerim ve diş etlerim için kullanıyorum. Sabah ve gece uyumadan önce uyguluyorum. Dişlerimin beyazlamasın da çok büyük etkileri var.  Bunları da Migros'tan indirimdeyken almıştım. 

Güzel kokun! 
Bargello'dan 305 bana hediye gelmişti. Kokusunu çok beğendim. 2 tanesi 25 TL.
SPARKLE IN PARIS'i ise Oriflame'dan aldım. Kokusu gerçekten çok güzel. Uzun bir süre bunu kullanacağım sanırım. İndirimdeyken 22.50 TL almıştım.

Yaşım kırmızı ruj sürüp sokağa çıkmak için biraz küçük olduğu için parlatıcıları tercih ediyorum. Küçük biraz fakat önerebileceğim en iyi parlatıcı. Avon'dan 4 TL aldım bunu da.

Ve son olarak OJELER.

Pastel'in bu renkleri çok hoşuma gidiyor. Onun yanında da siyah oje vazgeçilmezim.
Soldakinin(yani bordonun) numarası 119.
Ortadakinin 104
Sağdakinin ise 106. Siyah ojem ise Golden Rose 71. 
Pastel olanları 2 TL,Golden Rose 2.50 TL almıştım.


Size önerebileceklerim bu kadar. Yardımcı olmuşumdur umarım. Güzellikle kalıııın :)

12 Şubat 2013 Salı

Kitaplı Kutular

Gönderen Unknown zaman: Salı, Şubat 12, 2013 0 yorum
Evdeyken bir yerleri karıştırmayı severim. Hele ki işime yarıyacak bir şeyler buldum mu ne mutlu bana!

Bugün ev karıştırma işlemini salonda yapıyordum. Tam işime yarayacak bir şey bulamadığım için üzülürken gözüme eski bir kutu takıldı. İçi boştur kesin dedim. Şu dondurma kabının içinden turşu çıkması gibi bir şey oldu bu. Kutunun üstünde yazanlara,resimlere bir bakayım dedim. Bir de ne göreyim Cezmi ERSÖZ!


Tumblr'da gezerken bir blog da Cezmi ERSÖZ'ün 'Şizofren Aşka Mektup' adlı kitabını görmüştüm. Ordan hatırladım yazarı.

Pek kitap okuyan biri değilimdir aslında yani okurum da düzenli olarak değil.

Kutunun kapağını bi açıverdim bir sürü kitap. Çok okumasam da mutlu olmuştum birden. Kitapların isimlerini incelemeye başladım. Gerçekten okunmaya değer gibi duruyorlardı. Bende geç kalmadan 'Bana Türkçe Bir Ekmek Ver' adlı kitabı okumaya koyuldum. Umarım dediğim gibi okumaya değer bir kitaptır.


10 Şubat 2013 Pazar

Büyük Harflerden Kurtulun.

Gönderen Unknown zaman: Pazar, Şubat 10, 2013 0 yorum
İnsanların ses tonlarını kontrol edemediklerine dikkat ettiniz mi? Ben ettim.

Yüksek ses tonuyla konuşup insanların kalplerini kırmak için yaratılmışlar sanki!


Belki bunu bende yapıyorum ama bir insanın bana bağırmasından nefret ediyorum. Bağırdığım zaman dönüp kendime soruyorum 'Neden yaptın?' diye fakat daha cevap alamadım. Bu durum ta ki sınıfta arkadaşlarımın konuştuklarına kulak asana kadardı. Onları dinlerken; 'Meryem çok sinirli,sürekli bağırıyor.' gibi şeyler duydum. Bundan şikayetçilerdi. Ben de öyleydim. 


Artık bağırmamalıydım!


Onları kırmamalıydım!


Kendimi kontrol edebiliyorum artık. Büyük harflerden kurtuldum. İletişim kurarken zorlanmıyorum.


Hem sağlık için de zararları diyecektim ama insan sağlığına zararlı olduğunu bildikleri halde yapmaya devam edilen bir çok şey olan (SİGARA İÇMEYİN!) bir toplumda yaşadığımız aklıma geldi.


Kulak zarını geçtim de kalp zarı çok kötü. Onu kırmayın.


BÜYÜK HARFLERDEN KURTULUN!





9 Şubat 2013 Cumartesi

Başlangıç için;

Gönderen Unknown zaman: Cumartesi, Şubat 09, 2013 0 yorum
Uzun zamandır bir kaç blogu takip ediyorum.Kendilerini özgürce ifade edebiliyorlar.Kimsenin yargıladığı,hesap sorduğu yok.Bir facebook bir twitter gibi kendilerini gösterme çabaları da yok.Onlar beni ne kadar tanımasa da ben onları az çok tanıyorum.Belki yaşça benden çok büyükler ama onları okumaktan zevk alıyorum.Çünkü yaşıtlarımın birbirileri ile yarış içerisinde olmalarından çok sıkıldım.

Burası bana iyi gelecek.

Yazmam gereken şeyleri kimsenin yargılamayacağını bildiğim için rahatça yazabileceğim.

Merhaba Güzel İnsanlar.


 

daha çok küçüğüm Template by Ipietoon Blogger Template | Gift Idea